Sağlıklı, dengeli ve bedenimize uygun beslenme konusunda
artık hepimiz daha dikkatliyiz. Bu konunun yoğun bir şekilde herkesin gündemine
girmiş olması hızla bozulan gıda sektörünün ve ülke olarak sağlıklı tarım
ürünleri üretemememizin doğal bir sonucu. Herkesin yavaş yavaş fark ettiği bir
gerçekle yüzleşiyoruz: Beslenmemize özel bir önem göstermez ve doğru gıdaları
sürdürülebilir bir şekilde tüketmezsek sağlımızı kaybedeceğiz.
Peki bu farkındalıktan sonra neler yaşanıyor? Otelimiz ve
çiftliğimiz sayesinde bu konulara dair binlerce insanla iletişim kurma şansımız
oldu. Bu soruyu gözlemlerimizi dikkate alarak cevaplayalım.
Genelde bir sağlık sorunu yaşadıktan sonra ya da çevremizde
bir kişinin yaptığı diyeti tavsiye etmesiyle,
“evet benim de buna ihtiyacım var artık sağlığım ve dış görünüşüm için
bir şeyler yapmayalım” diyoruz ve kapı aralanıyor. Hoş geldiniz J Atkins, Dukan, Ketojenik, Glisemik indeks,
GAPS, Taş devri... Onlarca farklı diyet ve beslenme önerisi, birbirleriyle
çelişen ifadeler, sürekli “yeni ve özel bir diyet arayışı” ve gerçekten çok
iddialı, 10 günde ya da 1 ayda
bedeninizi değiştirmeyi teklif eden programlar… Tüm bunlardan sonra birkaç
deneme, stresli öğünler ve sürdürülemeyen bir beslenme biçimi…
Sanırım bu döngü size de tanıdık geldi. Peki ne yapmalıyız?
Eğer doktorunuzun size önerdiği, acil uymanız gereken, kalp
sağlığınız ya da diyabet gibi metabolik bir sorununuzla ilgili bir diyetiniz
yoksa öncelikle sakin olun, bedeninizi sarsacak bir diyeti hayatınıza sokmayın.
Önerilen diyetler faydasızdır demiyoruz sadece sürdüremediğiniz diyet
faydasızdır diyoruz. Zaten bu yazının
konusu da biraz da bu: Sürdürülebilir ve doğru bir beslenme için ne yapmalıyım?
Geleneksel beslenmenizi tanımak, biraz olsun mutfakta zaman
geçirmek, olabildiğince sağlıklı besinleri tüketmek ve en önemlisi de tüm
bunları hayatınıza adım adım taşımak.
Örneğin şu an kış aylarına yaklaşıyoruz ve bu aylarda vücut
direncimizi artırmamız gerektiğini hepimiz biliriz. Yaşadığımız toplum
geleneksel olarak bu konuda neler kullanmış: Çorbalar, bitki çayları, turşular
ilk akla gelenler. Önerimiz şu: Bu kış hayatınıza bunları ekleyin, hoşunuza
giden birkaç çorbanın nasıl yapılacağını öğrenin, gerekli malzemeleri
güvendiğiniz üreticilerden alın. Bu kış yapacağınız en iyi şey düzenli bitki
çayı içen, haftada birkaç öğün de olsa turşu tüketen, hoşunuza giden birkaç
çorbayı yapabilen birisi olmakJ
Tek bir alışverişte bile bunlar için bir
kış yetecek ürünü alabilirsiniz. Merak
etmeyin, birkaç denemeden sonra kesinlikle seveceğiniz bir çorba yapabilir, her
gün yeşillik tüketmeye başlarsanız tadından hoşlanmaya başlarsınız. Bu teklif bu kış içindi, devam edecek
olursanız gelecek kış sarımsağın birçok antibiyotikten daha etkili olduğunu
fark etmiş ve düzenli olarak tüketmeye başlamış olacaksınız, emin olun kokusunu
engellemenin yollarını da bulacaksınız.
Her mevsim için bu tarz doğrular mevcut ve bunları sakince
hayatınıza katmanız yeterli. En önemlisi de her mevsime bir önceki yılın
deneyimi ile başlayacak olmanız.
Özetle sakin olun, geleneksel beslenmemize dair bildiklerinizi
hayatlarınıza sokun ve bedeninizi zorlayacak hedeflerden uzak durun.
Unutmayın bedeniniz sizin için sadece bu yaz iyi görünmesini
isteyeceğiniz bir şeyden çok daha özel.
Sizin için hazırladığımız kış paketini incelemek için tıklayabilirsiniz.